30 Ağustos 2010 Pazartesi
Özgün yazı nedir? Nasıl yazılır? 

   Özgün içerik, her yerde bulunmayan içeriktir. Basın camiasında özgün içerik şöyle tanımlanır: “Bir köpeğin bir adamı ısırması haber değilken,bir adamın bir köpeği ısırması haberdir”. Her gün, herhangi bir köpek bir insanı ısırabilir, insanlar bunu duymaya alışıktır ama bir adamın bir köpeği ısırdığını duymaya alışık değildir. Dolayısıyla özgün içerik,insanların görmeye, duymaya alıştıkları içeriğin ötesinde bir içeriktir.Özgün bir içerik yaratmak için evvela klişeleşmiş konulardan ve konu başlıklarından uzak durulmalıdır. Aşk, savaş, ihanet, intikam vb. öyküler sinema sektörü için özgün içerik yaratılabilecek konu başlıkları değildir. Konu başlığı özgün olmayabilir ama bu konu başlığı içinde yaratılabilecek içerik özgün olabilir. 

 Örneğin insanlar sinemalarda intikam filmleri izlemeye alıştılar, bu onlar için yeni bir şey değil ama mesela bilgisayarların insanlardan intikam alması gibi bir konu bir zamanlar yeniydi ve kitlelerin ilgisini çekmişti.Blog dünyasında ise özgün içerik rastlanması çok zor bir şey. Bunun nedenlerinden biri konu başlıklarının sınırlılığıdır. Özgün içerik yaratmak istiyorsanız; pazarlama, teknoloji, şiir, web tasarımı vb. herkesin görmekten, duymaktan bıktığı konular hakkında yazarken biraz dikkatli olmanızda fayda var. Artık ilkokul öğrencileri bile gerilla usulü pazarlama yöntemlerinden haberdar. 

  Özellikle yabancı internet sitelerini takip edebilen İngilizce bilgisine sahip okur (bu okur bazen ben oluyorum) karşısında bu tip konuları işlerken satır satır madara olmanız işten bile değil.Özgün içerik, temel olarak içinizden gelen içeriktir. Güncel olaylara dair bakış açınız eğer medyadan etkilenmiyorsa, olaylara farklı açılardan bakabiliyorsanız, güncel bir içerik üretebilme şansınız var demektir; çok başarılı, herkesin okumak isteyeceği bir blog sahibi olabilirsiniz. Ekşi Sözlük yazarlarından otisabi, böyle bir maharetlemeşhur olmuştu. Dünyada ne varsa onlara bir adım geriden bakabiliyor ve tabuları gerçekten tabu irdelemiş olmak için değil, özgün bir bakış açısıyla yaklaşarak irdeleyebiliyordu.


Konuyu biraz daha örneklemeye çalışalım:


Web standartlarının faydaları üzerine yazmak özgün içerik değildir.
Web standartlarının getirdiği yanılgılar üzerine yazmak özgün içeriktir.

Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur diye yazmak özgün içerik değildir.
Türk’ün bu kadar düşmanla nasıl baş edebileceğini yazmak özgün içeriktir. Eski Türk filmlerindeki mantık hatalarını yazıp buna kendi kendine gülmek özgün içerik değildir. 2007 yılının Türk filmlerini izleyip bunlarla ilgili değerlendirmeler yapmak özgün içeriktir. Microsoft’un ne kadar müşteriyi aldatma odaklı bir şirket olduğunu yazmak özgün içerik değildir. Microsoft’un araştırma ve geliştirmeye pay ayırmadığını rakamlarla aktarmak özgün içeriktir. Sezen Aksu, Can Yücel, Edip Cansever, Can Dündar, Nazım Hikmet, Necip Fazıl Kısakürek ve benzeri figürler üzerine ağlak ağlak yazılar yazmak özgün içerik değildir. Son yıllarda kendini göstermiş, henüz herkesin tanımadığı Türk sanatçılarını takip edip onlar hakkında değerlendirmeler yazmak özgün içeriktir.Liste uzar gider.


    Özgün içerik yaratabilmek için zihninizin özgür olması gerekir. Bir cuma akşamı herkes aleme akarken akşam 21:00′de yatıp uyuyabilmek özgür bir zihnin işidir. Herkes Bodrum, Çeşme diye sayıklarken beş yıl sonra sayıklanmaya başlayacak yerleri keşfetmek, tatilleri oralarda değerlendirmek özgür zihinlerin işidir.Birşeyi herkes yazdığı için yazmak zorunda kalmak özgür zihinlerin işi değildir. Çıplak bir kral görünce “kral çıplak!” demek özgür zihinlerin işidir.


Özgün içeriğe giden ilk adım zihni özgürleştirmektir...




0 yorum:

Yorum Gönder

İzleyiciler